Sevgiliye Romantik Sözler

Seni seviyorum sözü bir sihirdir. Bu sihirle karşı tarafı etkileme ne dersiniz. Etkileyici ve büyüleyici olmak sizin elinizde. Bırakın başka şeyleri düşünmeyi. Sadece sevdiğinize odaklanın.

Bir insanı sevmek dünyadaki en güzel duygulardan biridir. Bu duygularınızı karşı tarafa yansıtmak istediğinizde romantik sözlerden seçim yapabilirsiniz Romantik olmak her zaman karşı tarafta etki bırakır. Ayrıca kalbin daha hızlı atmasına olanak sağlar. Bunun için sevdiğinizi kırmadan sevdiğinizi söylemek en güzel etkenlerden biridir. Seni seviyorum sözü bir sihirdir. Bu sihirle karşı tarafı etkileme ne dersiniz. Etkileyici ve büyüleyici olmak sizin elinizde. Bırakın başka şeyleri düşünmeyi. Sadece sevdiğinize odaklanın. Onun güzelliği ile baş başa kalın ve dudaklarınızdan sadece güzel sözler dökülsün.

Sevgiliye Söylenecek Güzel Sözler

Bir erkeğin söyleyeceği en güzel söz seni seviyorumdur. Gerisi masalımsı bir dünyadan çıkan masalımsı sözlerdir. Sevmek herkesin yapabileceği bir oyun değil. Gerçek aşıkların yegane gerçeğidir. 

Ben siyah rengi hiç sevmezdim. Ne zaman seni tanımaya başladım. Siyahın hastası oldum. Çünkü siyah sana çok yakışıyor. 

Güzelliğinin resmini yapayım dedim. Fırçama boya sürdüm. Olmadı. Tekrar denedim gene olmadı. Anladım ki bu güzellik fırça ile resim edilemez. O yüzden kalbime resmettim ki bir ömür boyu silinmesin. 

Seni sevmek güzel bir duydu. Özellikle de her yanıma koşarak gelmen. Boynuma sarılman. İtiraf ediyorum. Hayat senle çok güzel aşkım. 

Sen insan değilsin derken haklıydım. Çünkü sen insan olacak kadar güzel olamazsın. Melek edasında bir canlı varlık mı? Gerçekten nesin. Melek olsan dünyaya gelemezsin. İnsan olsan bu kadar güzel olamazsın. Gerçekte nesin 

Dünyada kaşıkçı elması bir taneymiş ve çok değerliymiş. Hatta eşi benzeri yokmuş. Ne olur kimseye söyleme seni bulmasınlar. Daha öğrenmediler. Senin de elmas gibi bir güzelliğinin olduğunu. 

Dünyada en değerli şey nedir diye sordular. Kimi su dedi. Kimi yemek. Sıra bana geldi. Bende o dedim. O kim dediler. Bende saklı dedim. Nerde dediler. Kalbimi gösterdim. Değerli olanlar en değerli yerde saklanır. 

O sevmiyormuş, olsun sen sevdiği söyle. Sevgini al ellerine koy onun kalbine. Bak gör neler değişecek hayatında. Vazgeçme. Ve unutma sevenler sevdiğini söylerse kazanır. 

Ben seni sevdiğimi dağlara değil, denizlere değil, romantik kitapların arasındaki satır boşluklarına değil, tek bir yere yazdım. Kimsenin görmeyeceği ve giremeyeceği tek bir yere. Kalbime yazdım sultanım. 

Sultanım, emret karşıki dağları dize getireyim. Emir ver denizleri yarıp ender incileri sana sunayım. Çünkü sen her şeyi hak edecek kadar özel ve endersin. 

Aşkım seni çok seviyorum. Çünkü sen benim bebeğim ve kıramayacağım yegane yoldaşımsın...

Hangi şarkıyı türküyü dinlesem fayda etmiyor. Hepsinde bir sitem bir ayrılık. Ben aşk dolu şarkılar dinlemek istiyorum. O yüzden kendi aşk şarkımı yapıp sana armağan ediyorum. 

Şiir yazmak geldi içimden. Kalemimi alıp, seni düşünmeye başladım. Gözlerinden gireyim dedim konuya olmadı silip yeniden başladım. Kafiyeler bulmak zor. Çünkü güzelliği tarif etmeye kelimeler yetersizdi. Bende karar verdim. Ve tek kelime yazdım. Seni çok özledim. 

Dudaklarından ilk öpüşüm vardı ya. Kalbim titremişti. Biliyor musun? O titreme hala kalbimde. Geçmek bilmiyor. 

Sana romantik şiirler yazıyorum. Tıpkı Orhan Veli’nin yazdığı gibi. Ama arada fark var. Çünkü benim yazdıklarım sana. Onun yazdıkları ise hava ile buluta. 

Canım aşım benim. Seni öyle çok seviyorum ki. Seni her gördüğümde kalbim yerinden oynuyor. Biliyor musun ben seni ilk günkü gibi çok seviyorum. 

Benim güzel sevgilim, benim güzel aşkım. Güneşin doğuşundan batışına kadar senle olmak öyle huzur verici ki. 

Yanımda olsan boynuna sarılıp ağlardım. Çünkü seni görmediğim her saniye özler oldum. Şuanda da seni görmeyeli tam 5 dakika 10 saniye oldu. Ne çok uzun bir süre değil mi?

Aşkım benim güzel sevdiğim. Seninle olmak ve yanında bulunmak bana öyle keyif veriyor ki. O yüzden tüm zamanım senle geçsin istiyorum. 

Mum ışığında dans ettiğimiz o romantik günü hatırlıyor musun? Hani kulağıma fısıldadığın o sihirli sözcüğü. O gün söylediğin o sözcük. Hala yankılanıyor. 

Biliyorum ayrılıklar çok üzer insanı. Yıpratır. Kahrolursun. Ama onsuz yapamazsın. Bende denedim ve sensiz yapamadım. Çünkü beni hayata bağlayan tek güzel şey sensin. 

Su gibi akan ömrüme renk veren senin gülüşündü. Her güldüğünde dünyaya bir melek gelirdi. Bu yüzden gülüşünü hiç eskitmeyeceğim. 

Aşık olmak hoş bir duygu. Peki ya mecnun olmak nasıl. Ben sana aşık olmadım. Senin Mecnun’un olup çöllerde savrulan bir kum tanesi oldum. İşte böyle seni sevdim. 

Seni öpmek, koklamak ve kulağına aşkım demek. Ben senden başkası ile mutlu olamıyorum. Çünkü güzelliğin içimi yakan bir kor gibi. Eriyorum bitiyorum. 

Dizeler mısralar birbirine karıştı. Hepsi senin adınla başlamak istiyor. Ben olmaz diyorum. Ve sonunda anlaşıyoruz. Gene onlar galip geliyor. Ve senin adınla giriş yapıyorum. 

Kulağına fısıldadığım yegane kelime seni seviyorum. Bir ömür boyu da öyle kalacak. 

Sen yokken okyanuslarda kaybolmuş bir denizciydim. Kah o liman kah bu liman. Savrulup gidiyordum. Bir liman aradım. Hayat seni çıkardı karşıma. İlk defa bir limana sığındım. O da senin o muhteşem gözlerindi. 

Beni unutursun diye çok korkuyorum. O yüzden korkularım kabusa döner oldu. Gel aydınlat rüyalarımı. Ben seni hiç unutmadım. Unutamam da. Biliyorsun seven sevdiğini unutamaz. 

Sensiz nefes alamıyorum. Çünkü beni hayata bağlayan tek şey senin gözlerin. Gözlerini görmedikçe yaşayamam. O yüzden beni karanlıklara mahkum etme. 

Bugünlerde çocuklar gibi neşeliyim. Etrafa neşe dağıtıyorum. Neden diyorlar. Söylemiyorum. Çünkü bu büyü bozulur diye korkuyorum. 

Kelimeler bazen kifayetsiz kalır. Öyle donup kalırsın. Bir şeyler söylemek isterseniz ama yapamazsın. Şimdi kendimi topladım ve söylemeye karar verdim. Ben seni çok seviyorum. 

Bir mum ışığında yazıyorum satırlarımı. Işık birazdan söndü sönecek. Sönsün. Ben senin ışığınla her an aydınlanıyorum. 

Aşık olmaktan korkmuyorum. Tek korkum bir gün beni unutman. Çünkü sen beni unutursan, sensiz yaşayamam. 

Yıllar sonra karşılaştık. O bana baktı ben ona. Durduk. Ses çıkmadı. Ve İnanır mısın ikimizde ağlayarak sarıldık. Meğer ben onu o beni çok seviyormuş o zaman anladık. 

Seni seviyorum kelimesini bir sandala yükledim ve denize bıraktım. Biliyor musun o sandal içerisinde bende vardım. Uyudum, uyandım. Ve sandal olması gereken yerde. Tam da senin kapında. 

Yaşlansak senle beraber. Ömrümüz el ele geçse. Ve en son günde senle beraber kapsak gözlerimizi. Sen bana baksan seni seviyorum desem ve bende ben daha çok desem. Gene hayata gözlerimizi bu şekilde kapasak. Ve ömrümüzü teslim etsek. 

Dünya döndükçe seni sevmeye devam edeceğim. Bir gün gözlerimi kapatırsam eğer, senin ismini söyleyip ebediyete gideceğim. 

Yağmur yağdığında sen geliyorsun aklıma. Saçlarının ıslanışı ve damlaların saçlarından dudaklarına doğru akışı. Bu halini unutamıyorum. Çünkü bu halinde diğer hallerin gibi çok güzeldi. 

Karanlıktan korkardım. Ne zaman tek kalsam karanlık çöker ve beni bir üzüntü kaplardı. Şimdilerde ise sen yanımdasın. Ve hiçbir şeyden korkmuyorum.